Damlama Sulama Yöntemi
Damla Sulama Yöntemi
Sulama suyunun, filtre edilerek süzüldükten sonra, genellikle 12~32 mm çapındaki lateral borular
yardımıyla, toprak yüzeyine veya içine damlalar halinde verilmesine damla sulama yöntemi denir.
Sulanacak bitkinin ve toprağın cinsine bağlı olarak, lateraller üzerine belirli aralıklarla yerleştirilen
damlatıcılardan suyun çıkışı sağlanır. Diğer sulama yöntemlerine göre birçok avantajı vardır6
:
-- Damla sulama yönteminde çiftlik randımanı yağmurlama yönteminden daha yüksektir. Bu
yöntemde su damlaları yağmurlamada olduğu gibi havada hareket etmez. Buharlaşma ile su kaybı
yoktur.
-- Yetiştirilen ürün kalitesi yüksektir. Bitki ve toprak yüzeyi ıslanmasının az olması nedeniyle hastalık
ve zararlılarının gelişmesi önlenmektedir.
-- Tuzlu sular sık aralıklarla toprağa verilmezse, toprak suyundaki tuz miktarı aşırı düzeye ulaşmaz
ve bitkilerin tuzdan zarar görmesi önlenir.
-- Yabancı ot mücadelesi daha kolaydır. Damla lateralleri arasındaki toprak sulanmayarak kuru
kalacaktır ve kuru toprakta yabancı otlar iyi bir gelişme gösteremeyecektir. Ayrıca toprak
yüzeyinin kuru kalması sayesinde toprak işleme, ilaçlama, toplama ve taşıma işleri sulama anında
bile yapılabilmektedir.
-- Örtüler altında malçlama ile yetiştirilen bitkiler için uygundur. Lateral borular örtüler altına
yerleştirilebilir. Ayrıca sistemin çalışması rüzgârdan etkilenmez ve bu sistemle gübre sulama suyu
ile beraber bitkiye verilebilir.
-- Eğimli arazilerde diğer sulama yöntemlerine göre su ve toprak kaybına yol açmaksızın daha
başarılı ve kolay bir şekilde uygulanabilir.
- Daha sık aralıklarla sulama yapılabildiğinden, su-toprak arasındaki gerilme (tansiyon) diğer
sulama yöntemlerine göre daha düşüktür. Düşük tansiyondaki ortamda, bitki suyu fazla enerji
harcamadan alabilmektedir.
-- Sulamadan sonra kaymak tabakasını kırmak ve toprağı havalandırmak amacıyla toprak işlemesine
gerek kalmaz. İşçilik ve mazot tasarrufu sağlanır.
n Diğer sulama yöntemlerinde bitkinin ihtiyacı olan gübre bir sezonda en fazla 3-4 defada ve fazla
miktarda verilmektedir. Gübrelerin bir çoğu bitkiler tarafından alınamadan sulama suyu ile
derinlere doğru yıkanır ya da aralarda çıkan yabancı otlar tarafından alınır. Damla sulamada ise
her sulamada ya da iki sulamada bir gübre azar azar ve bitki kök bölgesine (fertigasyon) verildiği
için toplamda daha az gübre verilir.
-- Sık sık ve azar azar verilen su, toprakta su-hava-gübre dengesinin ayarlanmasını kolaylaştırır.
-- Diğer sulama yöntemlerinde sulama sonrası sahanın tamamında toprak suya tam doymuş hale
gelirken, damla sulama yönteminde küçük bir toprak hacmi ıslatılır ve sadece bu hacim neme
doygun hale getirilir. Bu sayede, daha fazla havanın toprak içinde bulunması sağlanmış ve CO2’in
kök bölgesinden atmosfere salınımı kolaylaşmış olur.
-- Bitkilerin sap ve yaprak bölgesinin ıslatılmaması nedeniyle bazı bitki hastalık ve zararlılarının
gelişmesi ve önceden uygulanan koruyucuların yıkanması engellenmiş olur. Ürün kalitesini
arttırır.
-- Sulama, ilaçlama, yabancı otlar ile mücadele, toprak işleme ve hasat gibi işlemlerin en uygun
zamanda gerçekleştirilmesi önemlidir. Damla sulama yönteminde toprağın çok nemli olmaması,
bu tipteki tarımsal işlemlerin çok daha kolay ve zamanında ve hatta bazı işlemlerin eş zamanlı
olarak da yürütülmesini sağlamaktadır.
-- Toprak yüzeyinin tamamen ıslatılmaması ve yapraklara su uygulanmaması nedeniyle buharlaşma
kayıpları minimum düzeydedir. Böylece bitkinin su tüketimi, dolayısıyla sulama suyu ihtiyacı
azalmaktadır.
-- Rüzgardan etkilenmediğinden hemen hemen günün her saatinde sulama yapılabilir.
-- Verilen suyun debisi çok düşük olduğundan, (toprak infiltrasyon hızına göre ayarlanabilir) suyun
yüzey akışı ve erozyon da önlenmiş olur.
--Uygulama yerinde suyun basınç değeri yağmurlama sulama yöntemine göre çok düşük
olmamasına karşın laterallerde ihtiyaç 1~2 kg/cm² arasındadır. Bu da daha küçük çaplı laterallerin
kullanımını mümkün kılmaktadır.
-- Filtreleme imkânından dolayı düşük kalitedeki suyun (atık su ve tuzlu su) kullanımı mümkündür.
-- Bütün bu yararlarının yanında damla sulama yönteminin ilk tesis masrafı yüksektir, tıkanmaya
karşı çok hassastır ve toprakta doğru yerin ıslatılması gerekliliği vardır.
Damla sulama yöntemi, farklı tekniklerle ve farklı altyapılarla yapılabilmektedir. Parseldeki bitki deseni ve
parsel büyüklüğü kullanılacak damla sulama tipinin karar verilmesinde en önemli etkenlerdir.
Özellikle bağ ve ağaç gibi sabit kabul edilen bitki türlerinde toprak altı damla yöntemi daha çok tercih
edilmektedir. Toprak altı damla sulama boruları, ultraviyole ışınlarından, hava sıcaklığı değişimlerinden,
toprak üstündeki kemirgenlerden etkilenmez ve ısı, ışık ve buharlaşma nedenleriyle damlatıcı çıkışlarında
oluşabilecek kireçlenme ve yosunlanma riski yoktur. Gübre kullanımında verimliliği arttırır. Tarlada ekim
ve hasat dönemlerindeki hareketlilikten etkilenmez ve zarar görmez. Uygun derinlikte imal edilmemesi
durumunda, toprak havalandırma dönemlerinde sistem zarar görebilir. Aşırı sulamanın da önüne geçen
bu yöntem yüksek randıman değerleriyle ön plana çıkmaktadır.
Yağmurlama ve damla sulama yöntemlerinin farklı uygulama tipleri vardır ve bu tiplerin çiftlik randıman
değerleri de farklılık göstermektedir. Toprak altı damla sulama yönteminde randıman değeri >%95, mikro
yağmurlama yönteminde randıman değeri %85~90 seviyelerindedir. Proje kapsamında randıman değerleri
belirlenirken, damla/yağmurlama sulama yöntemi için çiftlik randımanı %95 kabul edilmektedir. Farklı
sulama yöntemlerinin randıman artışına etki edeceği kesin kabul edilse de çiftlik randımanı değeri
değişmeyecektir.
Yağmurlama ya da damla sulama yöntemlerinde su, tarla sınırına kadar mutlaka ihtiyaç duyulan basınçla
ve basınçlı boru vasıtasıyla iletilmelidir. Kullanılacak yönteme göre tarla içinde kurulacak altyapı ile sulamanın yağmurlama ya da damla yöntemiyle yapılması sağlanır.